Çıkacak yazı mıdır? Asla silinemez ki…
Benim alın yazımda, senin adın kazılı.
Sana kendim demeden, sence bilinemez ki;
Kalbimin ta içinde; senin ismin yazılı!

İlk karşılaşma anı: ”-Yazgının ağı” dedim.
Yüzüne baktığım an: ”-Venüs ޞafağı” dedim.
Sevdanın kollarına öylesine düştüm ki;
Senden asla kopamam: ”-Kaderin Bağı” dedim

Sevgi sınırı aştı… Sanki sana tapıldı.
Arz’da Yedi Harika, kimin için yapıldı?
Benim kimse beğenmez, isyankâr ruhlu gönlüm
Nasıl oldu da birden aşk seline kapıldı?

Hürrem Sultan yaşasa; ”-Ben güzelim.” der miydi?
Koca Sultan Süleyman O’na baş eğer miydi?
Ey!.. Gönlümün meleği, hiç sordun mu kendine?
Ferhat seni görseydi; ޞirin’i sever miydi?

Selvi boyuna senin kim dönüp de bakmadı?
Hangi gönül tahtına senin sevgin akmadı?
Kerem Bin dua etsin! Aslı’nın sevdasına;
O’nun sevdası bile böyle ani yakmadı

Nedensiz bir ayrılık… Beni böyle kahreden.
Sevgimiz yaşanmadan, yanlızlık geldi neden?
Ölene dek beklesem: Gelir misin birtanem?
Hasretin pençesinde sana adanmış beden…

O kadar uzak düştük… İki yıldız arası,
Böyle yazgı mı olur? Sanki bahtın karası
Kalbimin tam üstünde geçmez kılıç yarası…
Derman olasın diye, seni cana sarası…

Muratlı/Tekirdağ – 21.12.2002