Müsadenle süslü kız
sevdanın yükünü kaldıramam, ben gidiyorum.
Şimdi sen, kibarlığı tatlı dilinle dilimlersin,
bense ekmeği böler de yerim
Ve nasır tutar, bükülür çalışmaktan belim.
Bizde sevmek alnından öpmektir.
ne seni bara götürecek kadar param var
ne de bu soytarılığa göz yumacak kadar sabrım.
Bizim güneşimiz nasırlıdır, hüzün doğar sabahları
Sen canın sıkılınca, tatile çıkar ertelersin aşkları
Şimdi saysam anlatmakla bitmez aramızdaki farkları,
sen altın kal, ben gümüş böbürlenip anlatma yediğin haltları.
Doyuramam gönlünü süslü kız, az gelirim sana
Benim gözümün üzerinde kaşım var,
sana bu koca dünya bile çok dar
Ben seversem ömrüm olur, etmem kimselere yar,
sen sayarsın aşkları, sanırsın ne kadar sevsen kâr.
Kimbilir, senin hayalinde kaç mevsim saklıdır
benimse hep kıştır iklimim, bu da yoksulluğun farkıdır.
Satmam sevdamı paraya pula, yaşadığım ülke özgüveninim çarkıdır
çünkü geçmişe saygım var, hep atalarım haklıdır.
Ben değişemem süslü kız
Hiç özenmem ıslak saçlı delikanlılara
asla takmam kulağıma küpeyi
ama hep küpe olur kulağıma,
giydiği kıyafetle değişirmiş insanların kaderi…
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz