En uzun parmaklarındır senin
Minarelerin İstanbul, yüreğime kırdın
Sis aktı gözlerinden yüzüne şehrin
Astarlı acılar büyüdü, bitti düşsel geziler
Kocaman bir ağlayışsın çırılçıplak ve yalnız
Bildik karanlığın evler ve korku
“Yer demir gök bakır” sofralarına
Aynalı gök delenler her gün saldırdı.
“Baba ocağı” dendi önce acemi
Kuşlar sürüldü bağrına
“Taşı toprağı altın” oldu iç kanamanın adı
Onur azaldı
Tükenmişliğine tiksinen bir ana kucağıydı
Her kapı, kendine kapalı
Götürdü deli yellerin kalmadı yar kokusu
Yitik oğullar arttı.
Gündelik aşk kaldırım pazarlığı
Sevgi yalağı çatladı
Neon ışıkları reklâmlar
Kin kusmuk ihanet
Metaıyla sevişir sabaha kadar.
Kolesterol
Ucuz fahişeliğim benim
Mihneti böğründe büyüten yara
Tükenti
Ah sevdamın yeşil dili
Tutacak bir şey kalmadı.
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz