Hafiften bir yağmur yağıyordu
Ipıslak uzanan raylar hüzün veriyordu bana
Deli bir rüzgâr musallat olmuştu
Uzaklara uçuşan saçlarına
Sonra bir düdük öttü hain
Mahzun bakışlar kaldı karanlıkta
Birden yalnızlık doluverdi
Senden boşalan avuçlarıma
Bak sevdiğimiz şarkılar da susmuş
Yitirmiş sevincini yıldızlar bile
Artık bu şehrin sokakları da bomboş
En cömert vaktindeki bahar bile nafile
Yollar götürdü sevincimi yollar
Simdi tatsız bir akış halinde zaman
Girgin dünyamda yalnız
Yaşıyor pırıl pırıl hatıran
Sana gönül koydum Haziran ayı
Böyle melûl-mahzun bıraktın beni
Dağlar yalnızlığınca yücedir ama
Hoyrat yine de yalnızlığın elleri
Alıştığımız zamanlar vardı hülyalı rahat
Gittin tükendi ömrümdeki aydınlık
Kalbimde bir burkulma bir garipseme
Mevsimler manasını kaybetti artık
Birden uzaklaşıverdi bahçemden son kuş
Vakitsiz boynunu büktü sardunyam
Yıldızlar isteksiz rüzgârlar hırçın
Şimdi yalnız hatırandan ibaret dünyam
Bulutlar geliyor uzaklardan
Bulutlar getirsin aydınlığını bana
Silinsin içimdeki bu vakitsiz karanlık
Yeniden hükmedelim zamana
Gün bir daha doğmadı pencereme
Bir acı şarkıya başladı rüzgâr
Masmavi akışı durdu zamanın
Benden koparırcasına’aldı seni ufuklar
Böyle öksüz kaldı artık bu şehir
Göklerinde mahzun bakışlı kuşlar
Bir el sildi ufkumdan renkleri bir bir
Hep aynı hasretle söndü yıldızlar
Ama hatıran var içimde sıcak
Bir baca gibi hep tüten hâtıran
Bulutlar öyle yalnız geçmeyin üzerimden
Bir tanem el ediyor uzaklardan
Birden susuverdi serçecik
Temmuz bahçelerinde çiçekler mahzun
Rüyalarım bile senindir çocuk
Dolaş gecelerimde uzun uzun
Ne rüzgârda bir teselli var
Ne yıldızlarda merhamet kaldı
Kapkara kanadını gerdi yalnızlık
Dünyam ufaldıkça ufaldı
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz