62 yıl oldu, terk edip gittin bizi,
emanet ettin,
yeni anladığımız değerleri..
23 Nisanı çocuklara,
19 Mayısı gençlere
29 Ekimi’ tüm halkına..
unutmayın dedin,..verdiklerimi..
senin zamanında, yokluk vardı atam..
şimdi öyle mi ya…
yediğimiz önümüzde.
yemediğimiz arkamızda…
paramızdaki sıfırları yazmakta zorlanmaktayız..
doların yeşilliğinde otlanıyoruz..
gözümüz hep yükseklerde..
nasıl olurda köşe döneriz..
bankalarımız batıyor gün be gün..
siyasetçi, mafya, elele…
hapishanelerimiz dersen allahlık,
mahkumlar müdürlerini dövmekte
hapishanenin…
kimsenin tavuğuna kışt demiyenler sürünmekte..
iki baklava çalana 12 yıl hapis…
adalet terazimiz elektronik…
atam üzülme sakın…
iyilerimiz de yok değil…
devlet için çalışanlarda var…
ama sürgünde görevdeler şimdi…
hani sen derdin,..
“memleketin efendisi, köylülerdir”diye
doğru söylemişsin atam…
ama köyde kalmadı efendi şimdi.
hepsi İstanbul’da iş bitirici…
Istanbul sanki arabistan…
çarşafli kadinlar, sarikli yobazlar türedi…
teknikte çok ilerledik atam…
bilgisayarli bakkalimiz şimdi…
internete girdin mi atam..
dünya elinin altinda..
bizimkilerin gözü de…
porno hattinda….
maaş ikiyüz milyon…
kiramizda yüzelli….
bir bolluk bir bolluk atam….
her şey elimizin altinda
ceplerimiz telefonlu şimdi…
hamalimiz bile siparişlerinde..
ileri teknolojide….
parmagi burnunda olsa bile…
yaaa atam durumlar böyle..
gelsen diyorum..
bir kez gelsen….
gelsen kurdugun meclise
sahi zamaninda var miydi,,
ceylan derili koltuk…
bak ta cumhuriyetini ne hallere soktuk…
sana rahat uyu diyemiyecegim…
zira biliyorum sızlamakta kemiklerin.�
Nürnberg – 09.11.2000 21:40
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz