AĞLAMA DENİZ GÖZLÜM
Ağlama sus artık, bir an olsun dinlensin gözlerin
Geçmişe dalıp dalıp aldanma.
Hayat dediğin bir namussuzun pençesindeyse,
Ne diye zehri şeker edip içersin ki güzelim…?
Sen namusluydun, beyazdan en beyaz, bulutlardan daha pak.
Neler bırakmışsın o vefasızın yoluna dönde bir aynaya bak.
Esrar çekmiş gözlerin uykusuzluktandır muhakkak,
Senin için hayat, bir yudum su gibi olmalıdır mutlak…
Ağlama deniz gözlüm, alev dudaklım, duru bakışlım.
Namussuza namussuzca yaklaşmak var iken ,
Sen namussuzu ilah yapıp, sabahlara kadar bekledin.
Pencere kenarında ılık nefesin, söyle! bunu kimlere söyledin…?
Attın içine içine çektiğin dertlerini,
Çocuğuna hem ana, hem baba oldun soğuk kış geceleri,
Namusuyla yaşayıp soyuna helal getirmeyeni,
Kul görmesede, tanrı görür sevgili…
Kim yaşadı yaşadığını, kim çekti çektiğini
Ne kendi kendine ağlarsın, bırak o sana yansın
Bilemediler deniz gözlü kızın kıymetini
Şimdi sen artık yeni aşklara açarsın…
Şerefsize şerefsizlik yapanı, kul ayıplar tanrı affetmez
Sana çektirdiği kötülükleri Allah ona yaşatır
Sen bir bak aynaya, gözlerinin altındaki esrara
Değer mi bir damla yaş, düşün, onun uğruna…
Sen ayı görmez oldun, geceyi yaşayamaz
Ağladın sabahlara dek, çocuğun ise duymaz
Sabah olunca herkese, sana matem havası
Kim bilir daha kaç gece çekersin sen bu yası?
Sana nasihatimdir, namusunla yaşadın
Çocuğuna hem analık, hem babalık yaptın
Henüz çok gençsin, yirmi yedi’dir yaşın
Giden itin ardından düşünme bile sakın
SOKAKLARDA KÖPEK ÇOK, HEMEN ISIRIR KİM İSE ONA YAKIN…
İ.Halil DUYAR
23 Nisan 2009 – Şanlıurfa
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz