Elimde, garip bir geçmişin, hüzünlü öyküsü
Neresinden baksan, acısı içimden geçiyor
Anlayamadığım bir dünyanın, girift örgüsü
Her gün ruhuma azap veren, bir düğüm seçiyor
Lütfunda bir çabanın, göz nuruna gölgem düştü
Her galebeyi sahibimden ödül bilemedim
Davam, gözü kapalı, en gafletinden bir düş tü
Derin uykudan uyanıp, kendime gelemedim
Hiç göremedim sehvimi, sır verse de aynalar
Bütün füyuzat hislerimden, bağsız kalamadım
Sinsice bir maraz sonu, yörüngede kaymalar
İkrar etsem de sapmanın önünü alamadım
Gelmeyecek sandığım bir son, gelecekmiş meğer
Geçti plansız seyahatimin, son durakları
Bir zaman makinesi, geçmişe götürse değer
İsterim yine o güzel, uçuran Burak’ları
Kalmazdım buralarda, müzmin ümidim olmasa
Daha bir fidan dikip, meyvesini göreceğim
Beklediğim güneş, maverada hiç doğmasa
İrşat eden kedi gibi, delikte dineceğim
Buğra San
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz