Bir karıncanın sessizliğindeyim
Gökyüzü koca bir örtü karanlık
Kabus dökülüyor
Sokak lambalarının titrek gölgelerinden
İçimde bomboş bir kıpırtı
Başıboş bir terazinin yılgınlığındayım
Dedikodulu ağız telaşları
Sahte bir kefenin çirkinliğiyle
Etrafımda sarmaş dolaş terbiyesiz
kelimeler
Bir karınca gibi yalınayak
Bir karınca gibi, üşümüş
Yalaka bir yolun başlangıcındayım
Sevgi yarınlarından çığ düştü yarınlara
Çorak bir dildi kelimeler

Kanım ağlıyor kanım
Gözlerimde bir kaç damla sel
Gözlerimde
gözlerimin boğulduğu nehri görüyorum
Beni görüyorum
Seni görüyorum
Zamanın uçkuru çözük
biliyorum
Tumansız bir geçmişi sürüyorum
arkamdan
içimde saklanmış
kimsesizi görüyorum

Geçmişin kanatlarına yüklenmiş geliyor
modası geçmiş gürültüler
Kızgınlığım köpürmüş
Ağzımın kenarından taşmış sinirler

1998