Aşk, doyulmaz bir koşudur gülüm
Ölümüne başkaldırmaktır, aşk!..

Seni sevdim
Sevgilerim senden geçerek bütünlendi.
Seni sevdim
Tek mümkünüm sensin…

Karanlık başına geliyorsun
Duruyorsun penceremin yanında.
Elle tutar gibi uzanıyorum,
Ellerin örtüyor gözlerimi.
İşte burdasın, varlığın burda
Elimi sıcak nehrine bırakıyorum elinin
Yokluğun ise ta şuramda…
Beni bırakıp nereye gidiyorsun?

Gözlerim seni görünce güzel
Tenim seninle sıcak böyle…

Benim, bir başka dilde adım oldun
Bir korunun hediye ettiği yüz
Kirli masaların arasında
Bir yaprak gibi düşen akşam türkülerime.

İçim dışım sen gibi
İçim dışım sen
İçim dışım
İçim…

Elini uzat sevgilim, uzat elini
Neye değerse parmakların o benim
Sıcak su yatağı avuçlarına bak
Terine bağışlanan tuz benim.

Seni anmak üzere çalar bütün saatler
Ve ben, ve ağaç, ve yollar
Seni yaşamak için ayakta.

Tut ki, bu şiiri ben söyledim
Tut ki, senin için söyledim
Dört yana dağılmış türkülerimi
Tut ki, ak köpük yüzüne söyledim
Sevgiyi isteyen biziz, anla
O değil yolumuzu kesen…

Ben uzaklara gitsem de sana gelirim
Duvarlarda resmini görürüm inan
Konuştuğum her yabancı sen.
Yağmur olur sen yağarsın üstüme
Aşk üzre içtiğim su, yine sen.
Hep senin kapıların açılır önüme
Kapanan bütün kapılarda sen.
Kalırım çocuklar gibi mahzun köşede.
Oysa yüreğimde çarpan sen
Çarpılan ben…

Başını alıp gittiğinde çok uzaklara
Kum yaldızlı giysiler içinde,
Öpeceğim bana gelen ayaklarını.
Boğulduğumuz son denize atacağım kendimi.

Gel beraber yürüyelim olur mu?
Taşıralım aşkın ırmaklarını
Karanlıklar ayırmasın ellerimizi
Kapılar ardınca kapanmadan
Kıyısız bir denizin kenarında
Kumdan kalelere dönsün kahkahamız…

Burdasın.. ޞimdi burdasın.. İşte burdasın..
Beni yeni vakitlere çıkaran güzel
Gül diktin, su verdin ve artık gülüm
Beni sende, seni tende çoğalttın.

Ah, ruhuma kanat takan sırlı güzellik
Ben senin geceni seviyorum.
Denize yaslanan hayalini seviyorum
Çimene uzanan ayaklarını seviyorum
Yaprağa bağışladığın kalbini seviyorum

Ve ben
Ve ben
Ve ben
Seni seviyorum.