Bahri’ye….
Bir şehri gömerek saygiliyim turna sürülerine
Hiçbir sirrini saklamiyor kapidaki sahte yabanci
Bir çift masali var yalniz
“beni sakla acilardan”
bir hava akimi küpe benzeyerek giriyor aramiza
kanimiz benzeşiyor, hafifçe kardeşe çaliyoruz
ihanet edecek kadar tanimiyorum plastik yüzünü
rahminden tarih kere güneş çikariyor yurdum diye inlerken
gözlerine bakinca korkunun müşterileri çogaliyor
ihanet edecek kadar tanimiyorum yinede
açiklama: gömdügüm şehri cinnetle saklayarak götürüyorum katiller evine.
Mantigin asaletiyle geçiyorum insanlar aynasina. Ah! bir de karbonun
ayaklanmasi. Kabarik bir yüzle aykiri sifatlar topluyorum hayatim için yine
de gecelere benden başkasinin sözü geçmiyordu. Tam hirsizliga karar
vermiştim ki dosyamda bu suçun bolca mevcut oldugunu ögrendim. Bu bana
durmadan yazma olanagi veriyordu. Ölmeme yakin zamanken o sahte yabanci her
gün kapimi çalar benimle konuşurdu ve yabanciligindan hiçbir şey kaybetmeden
geri dönerdi.
Ömrümün her anina bir renk yakiştiriyorlar
Simsiyah bir kesinlikten düşüyorum öteden beri
Işte eşligimdeki alkoliklerden de vazgeçtim
Ve yüreklerimi biraktim kapimi alan sel sularina
Birisinin hiç unutamadigim adi Bahriydi
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz