Küstü galiba bana beyaz sayfalar
kalemlerim kutularında suçlarını bilmeksizin mahkum
ellerim çoktan beri tutsak yanık yüzlü odalarda
taze bir yaşam olsun diyorum – duvarları hep mavi –
yaşamın yeşil yaprakları sonbahardan önce sararmasın sakın
vaktinden önce kurumasın denizlerim
tenim daha doymadı; kıyıların sıcaklığı açıkların soğuğuna
rüzgarlar çıkmasın sakın
beyaz sayfalarla barışmadan savurmasın
imbatlarla, meltemlerle karşılaşsın karşılacaksa
canhıraş çığlıklarımı duyarsa belki
beyaz sayfaları bırakıverir kucağıma
kelemlerim de prangalarından bir kurtulursa
beraber okşarız beyaz sayfaların naçar kalmış yerlerini
mavi gözlü kalem açacağım da olursa yanımda
türküleri çağırırız memleketlerinden
severiz, söyleriz
biz birbirimizi biliriz
yeter ki dağılıversin kara bulutlar
söyledikleri son şarkısı olsun hüzünlerin
gülelim – ağzımız kulaklarımızda –
ortalıkta gezinen tilkilerin tüketelim soylarını
sen diye başlıyalım söze
çok ama çok seviyorum diye bitirelim
istersen bu şiirin son satırındaki “sevgili” sözcüğü
ilk mısrası olsun mutluluklar ülkesinin
ne de olsa artık alabildiğine özgür beyaz sayfalar…
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz