Bir ağıt gibi başlar,
İlk oksijenin ciğerlerde ki yangısı şurada dursun�
Bir ağıt gibi, hayatlar başlar�
Sonradan tebessüm düşmüş yüzlere yaban�
Ve inadına inadına tutamadığı mutluluk,
Her damlasının kayıp gittiği ellerinden
Yağmur olur da
Sırılsıklam hüzünlere döner renkleri temmuzların bile�
Bir ağıt gibi hayatlar başlar�
Kimsenin uğramadığı
Bir köşenin izbe yalnızlığına
Karanlık bir gölge gibi düşer
Yaşamak istemeden yaşatılmış anıları ile şimdi,
Yaşamak istemiş yaşatılmamış umutları ağırlığınca
Bir adam külçe gibi yığın olur�
Ve O yığının altında
“O” ya da “O” işte birisi kalır
Unutulmamış acıların intihar koyuluğunda�
Kurulmuş kurulacak tüm darağaçları
Bir tek adamı asmaya iştahlıdır�
Ama münkün olamaz,
Bir hayat başlamıştır aslında bittiği yerde gölge kalan,
Ve gölgeler asılmaz
Ölüler se bir kez daha asılamaz�.
Kapınızı çalan benim
Kapınızı birer birer
Gözünüze görünemem
Göze görünmez ölüler�
Öyle bir karardır dünyaya başkaldıran,
Öyle bir kaostur ki,
Sözde “neye yarar ki” bir karar alınan hep;
Küçük ve takatsiz yürek adımları ile ateşe el sokmak gibi
Serin sular umut edilmişken aslında yürüyüşler olur
Karar kararsızlıktır;
Hesapları tutulamamış yaralar
Cehennem gibi yangında ama buz gibi soğuk�
Pusulardan kurtardığı azıcıkta olsa
Elinde kalan birkaç kırıntı saklarken güneşin çatında yüreği,
Hala bir suizanla yaşamakla ölmek arasında
Fişekleşen namlular çaprazındadır, ortalık kızıl kıyamet�
Ve tetiklerde ki parmaklar…
Şimdi dudaklarında ateş kalmış öpücükler sancılı
Ne de çok sevdiği
Pamuk ellere ait olanlardan biridir kahpece�
Kahretsin!.
Hayatlar başlar bir sıfır yenik�
Ve o yaşamakla ölmek arasında gidip gelme telaşında,
Canından can veren, aşk diyerek dost diyerek Ömür tüketen,
Öz süzen, öz olan�
Ve o bir gün sinsice bir oyunda
Helal göz kapatanların daldığı rüyalarda
Harama yorulan�.
Dost dost diye neçelerine sarılıp ta
Yine de yorulmayan yüreğinde
Ve halâ heyecan depremi aşk, arsız umudu ile�
Evet bir sıfır yenik başlasa da bir hayat
En azından başka hayatların
Çok sıfırla önde oluşuna yemiştir gollerini
Söylemez bir türlü yine de;
Dilinde bir Ahmet KAYA türküsü yerine:
“Malatya’ dan çıktım yola,
Yollar yanıyor Düşman sarmış
Dört yanımı, kurşun saçıyor
Düşmüşüm bir çukura, canım
Yanıyor Yaşasam mı ölsem mı
Karar vermek zor..
Beyler deresinde kardaş pusu kurdular
Dağda çadır çadır aştılar
Tüfek çaktılar iki el
Kardeşi canımdan,
Canımdan vurdular
Yaşasak mı ölsek mi
Karar vermek zor. ”
Birde Hayatlar başlar yine,
‘Başlarken biten hayatlardan’ habersiz,
Her zevk için satım satım etmiş
Kül değerlerde debelenmiş,
Hayatlar başlamıştır aynı zamanlarda
Sahafatı babil in asma bahçesi
Hayatlar başlamıştır başlarken biten o hayatları tüketen
Ve ‘hayatlar başlamıştır’ bir sıfır yenik
Tüm Onuru İle,
O kara delik dipli,yüzü yüzsüzce dönmüş hayatlara
İnatçı bulut gibi yağmur yükü ile…
Ve o diğer hayatlar ki
Bu onura kör bakan hayatlar!
Belki de dilim varmıyor ama
Olmaz olsun hayatlar işte!
Ne izbe bıraktıkları köşelere uğrayan
Ne de bir türlü insan olabilen
Ve hatta gölgeleri bile olmayan, olamayan!
Hayatlar başlamıştır ezelden ebede kadar uzun bir yol gibi
Ama en kısa zaman aralığında
‘Hayatlar başlamıştır’
Namazsız ezan, ezansız namaz aralığında yaşamaklı
Ve hayatlar başlamıştır
Ölürken, öldürülürken pusularda
Diğer hayatları yaşatmaklı�
Onursuz zevk dolusunca ihtiraslara,
Ve şeref zannedilen kepazelik
Adında leke olmaktansa
Zaten başlarken bitmişliğine kendi alkış tutan
“Hayatlar başlamıştır”.
Hayatlar vardır halâ
O son kırıntılarla yine de dost ‘u arayan
Yüreğine dost olacak aşkı arayan�
Yinede Hayatlar vardır
Kurban olmayı şeref sayan�.
İskenderun – 04.04.2007
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz