Kan tükürerek uyandığım bir sabahta
Yarin acısıyla kavrulduğum bir anda
Elime kalemi aldım ve yazmaya başladım
Suyun bile simsiyah göründüğü bu günde
Kuşların şarkılarını dinlerken gökyüzünde
Elime kalemi aldım ve yazmaya başladım
Gizler çözüldü ben yazarken
Gün sessiz bir sabah gibi saçlarımda ağarırken
Elime senin için kopardığım gülü aldım ve koşmaya başladım
Ayağıma takılan taşlar umrumda değildi
Başımda beliren kara bulutlar senin gözlerindi
Elime şemsiyemi aldım ve düşünmeye başladım
Seni, sonu ve başlangıcı olmayan bir maratonu
Takip ederken senin ellerinden uçan balonu
Elime silahımı aldım ve gitmeye başladım
Balon gökyüzünde kaybolurken yazdığım
Bir şiir gibi kalbime kazıdığım
Gözlerine baktım ve ağlamaya başladım
Düşerken tomurcuk yaşlarım yerlere
Ve gözlerini taşıdım yürüdüğüm her yere
Bir şiir aldım elime ve okumaya başladım
O şiirin hüznüyle kendimi attım denize
Uçsuz bucaksız, hür denize
Ve kollarımı açtım yüzmeye başladım
Duraklamadan yüzdüm ve sonunda öyle bir yere geldim ki
Aklıma siyah gözlerin geldi
Ve kendimi bıraktım o sonsuz maviliğe
Ağlamadım belki bir daha görüşürüz diye
Gözlerimi kapattım ve mercanların arasında
Bir uykuya daldım yıldızların altında…
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz