artık güzel hayaller bizden uzaklaştı
sadece kabuslar kaldı yastığımızda
korkular kaldı, ölüm yaklaştı
ve biz boğulmak üzereyiz kandi kanımızda
bir soğuk yalnızlık kaldı yanımızda
okunacak sözcük kalmadı kitabımızda
gelemedim senin yanına
tutamadım ellerinden çünkü:
yüksek duvarlar ve dikenli teller vardı aramızda
hayat öyle bir yük oldu ki taşımadı ayaklarım
üşüyor ellerim şimdi
durdu kalbime yalnızlık
kaçış yok burdan ve bu zindan çok karanlık
hala cebimde senin rutubetten yıpranmış
bir resmini saklarım
duvarlara adını kazıdı tırnaklarım
çünkü yok yazacak bir defterim
gel artık sevgilim
parmaklığın önünde senin gelmeni beklerim
hergün biraz daha hatırlanmaz oluyor yüzün
artık herşey sana benzemiyor eskisi gibi
giderek uzaklaşıyorsun benden
rengi bilinmez oluyor gözünün
demir bardağımdan içtiğim su bile bana asabi
düşmüşüm bir kere her şey tekme atar tabi
yayılıyor bu zındana senden kalan o hüzün
sesler duyuyorum denizden sanki dalga sesleri
belki de başka bir şey, ama:
unuttum dalda seslerini bile
belki de bir kapı çarpmasını
benzetiyorum dalga sesine
etrafımda suskun duvarlar var
onlar kırarmış burda bütün hevesleri
burda tek ses ranza gıcırtısı
yer suskun duvar suskun ben suskunum
kalbim bile atmıyor yüksek sesle
bir saat tik takı olsa bomba patladı sanırsın
bir dakika burda dursan yaşamaktan usanırsın
içimde sensizlik sıkıntısı
bilemezsin ben herşeye küskünüm
burda hayaller bile öldü
bize kalan bir tek yalnızlık oldu
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz