Üye Girişi »     
ÇOK SAÇMA BİR ޞİİR GİBİ AޞK

 

En yakın dostu aşk bilmek mi zor senin için

Yoksa aşkını tek dostun olarak görmek mi?

Benim için en zoru seni sevebilmek

Peki sevmek, aşkını cennete götürmek mi???

 

Bir taş parçasına sor neden sert diye

Cevabı çok açık, aşkına kıyamamış belli

Almış onun kalbini, kendi kalbini vermiş

Sanki taş kalpli kendisi, sevilen deli…

 

Yeni doğmuş bir bebekte bulunur mu aşk?

Gözleri görmeyen küçücük bir karanlık

Aşık olan, bebek olmuyor mu şimdi?

Seni hissedince gözlerim açılır bir anlık…

 

Ben seni unutabilmek için mi sevdim peki?

Kendini silebilir misin ki aklımdan?

Ruhuma gömülen o kahve gözlerini

Çıkarabilir misin cehennem çukurundan???

 

Kadehlere gömebilmek mi seni, aşk?

Peki sen kalbime müebbet olmak istemez misin?

Son nefesimde senin ismini sayıklarken

‘Geldim yalnızlık mahkumum’ diyemez misin???

 

Bu şiirleri yazdıran bir damla kelebek

Yirmi dört saatini bana ayırır mısın?

Gözlerime her mevsim ilkbahar gibi

Yolumu kaybetsem ışığını yansıtır mısın???

 

Bülbül mü ki dilim ses versin senin ki gibi?

Hayatıma ritim veren birkaç nota gizli dudaklarında

Emir bekler gibi durur karşında başını eğerek

Sadece çalmayan bir keman var kollarında…

 

Bir deprem gibi sarsarsın kalbimi yürürken

Her adıma kulak ver, belki ismim sayıklanır

Beni gökyüzüyle anlamaya çalışma

Çünkü bu garip aşık ayaklarının altına saklanır…

 

Bir kızarıklık yüzümde siyaha doğru yol alır

Uzay olur sonra, kaybolur siluetim yeryüzünden

Yıldızlara ulaşmaya çalışır ellerim fakat tutunamaz

Tutmak ister gönlümün tek yıldızının ellerinden…

 

Üzgün görse dayanamaz ağlar bu yürek

Kan olur akar gözümün şelalesinden

Kalbindeki acıyı hisseder tıpkı bir ikiz gibi

Sorar sonra hesabını hüznün meyhanesinden…

 

Seni üzenleri üzsem kızar mısın bana

Yoksa kıyamaz mısın bu kara sevdalıya?

İnan affetmem kendimi gözünden yaş gelirse

Masum bakışlarını bozmaya değmez bir alnı karalıya…

 

Güneşe yaklaşmak olur seni unutmaya çalışmak

Kendimi feda edebilir miyim senin için?

Varsın güneş yaksın bütün bedenimi

Ruhumu başıboş bırakma lütfen, benim için…

 

Gün gelir de benden nefret edersin

Senin nefretin arttıkça benim aşkım artar, bunu bil

Ama istesen de kimseden nefret edemezsin ki

Kalbin o kadar temiz ki, sanki bir kandil…

 

Tüm dertlerim biter senin candan bakışında

Güneş mi arkamda yoksa ben mi farketmiyorum

Hayır hayır bir gözbebeğin güneşten daha parlak

Diyor ki: adım karanlık, ben uzayı aydınlatıyorum…

 

Ellerim nasır bağlasa da yazmaya devam eder

Gerekirse dilim susmaz, seni anlatmaya çalışır

Ama nasıl anlatabilir ki tek gerçekli dünyaya

Tek gerçek sensen cennet en üst katını sana ayırır…

 

Gökyüzünün kızılı toprakla birleşince

Vuslat günü gelirmiş her bir kar tanesiyle

Sevenler kavuşurmuş ama sevilmeyenler

Yağmuru beklermiş sahte aşk perisiyle…

 

Kışım mı olmak istersin yoksa yazım mı

Kalbimin kayalıkları beyazla bürünmüşken

Eritmek mi istersin yoksa dondurmak mı

Senin ruhun bir cehennemle sevilmişken???



İzlenme: 83 Görüntüleme
Puan:
1 Star2 Stars3 Stars4 Stars5 Stars (No Ratings Yet)
Loading...
Ekleyen: admin

Yorumlar

Yorum Yaz