Üye Girişi »     
Dört Mevsim Gibisin

Nasil anlatmali seni bir bilsem…
Kime sormali gönlünün hüznünü bugün…

Ama bilirim ki dört mevsim gibisin…
Elinde bir papatyayi tutarken gözlerin kar toplamaya başlar…
Ardindan kavurur güneşin… sonraki firtinalarin habercisi…
Aslinda mevsimler de anlatamaz seni…
Asil güzel olani… yaşanir hepsi bir anda …

Bir kiş tarafin var ki… ne patavatsizdir… hiç acimaz garibana…
Estirir keser yüzünü ve bir sicak dem ararsin…
Firtina sonunu kovugunda beklerken…

Bahar gelir gül yüzlü olursun… Çiçekler önce sana sorar…
Hangi renk açacagini… hatta mevsimi geçince…
Korkularindan dökemezler yapraklarini…
Ne bir ana ne bir kardeş…
Kadin gibisindir o an… öpünce seni mis olur kokun çekerim içime…

Ah yazin yok mudur senin… ne fettan olursun…
Utangaçsin vesselam ama gözlerin çok fütursuz…
Peki ya nasil kiskanmaz insan seni…
Tararken güzelim saçlarini,
O ayna karşisinda genç erkeklere bakarken sen…
Oynarsin benimle bir o yana bir bu yana…
Yorulmazsin bir türlü…
Nazli gelinim, çocugum… sokak kadinim olursun…

En çok sonbaharini severim senin… en çok…
Gönlün hüzünlüdür o an…
Hiç olmamiş kiz kardeşim gibisindir…
Bilirim ki bir liman arar ruhun… ipini baglayip rüzgarin sesini,
Usulca dinlemek isteyen bir kayik olursun…
Ve anlarim ki bir omuz ararsin o an…
Sokulurum yanina sararim seni usulca…
Uyursun…

Istanbul – 03.09.2001



İzlenme: 38 Görüntüleme
Puan:
1 Star2 Stars3 Stars4 Stars5 Stars (No Ratings Yet)
Loading...
Ekleyen: admin

Yorumlar

Yorum Yaz