Ailem’e
Bir soru takılır durur zihnime yıllar boyu, hiç durmadan:
Neden acaba derim, suskun-güzel çiçekleri izlerim hep uzaklardan
Yok, yok; o denli de uzak değiliz, şu an gülü okşuyorum avucumda
Yazık, yine de yakın değilmişiz, gözyaşları belirdi o derin yarasında.
Onların da daha güzeli, daha çirkini; daha uzunu, daha kısası var,
Belki hatta zehirlileri de var ki düşünmesi bile zor ey dostlar…
Lâkin yine de hepsi birden toplanmışlar, sarmaş dolaş kök salmışlar
Şekli ayrı, özü aynı iken mükemmeli arayıp her tarafa renk saçmışlar.
Sözüm ona binlerce yıldan beri dünyada insan da yaşarmış,
Çiçeklerin tam aksine; çok kalp kırar, düzen bozar, savaşırmış.
Bir mevsimde kurulup diğerinde kaybolan güzelim çiçek uygarlığını
Bunca zaman hep özlemiş, kuramamış; ne de bulmuş insanlığını.
Ne farkımız var oysa bizim bu küçücük varlıklardan
Allah bize kusursuz bir beden, akıl ve duygu da vermiş fazladan
Kucaklaşmamızla uçabilen güzel bir kuş olamadıktan sonra
Ne uygarlık kurabiliriz, ne de dostluk başlatabiliriz aramızda.
Kusurlarımızı görmeyip birbirimize değer versek bir kerecik,
İlişkilerimizi çıkar hevesinden kurtarıp insanları sevsek azıcık.
Belki o zaman çiçeklerden dostluk tohumu almak da gerekmeyecek,
Aksi halde o güzel uyumu görüp, insan hep çiçeklere özenecek.
Bu bencillik, bu husumetle biz çiçeklerin de uyumunu bozarız,
“Her insan bir çiçektir.” lafına gülüp geçer, iyilere hor bakarız.
Elimde kurumaya yüz tutan o nadide gülü buruşturup atarken,
Tüm çiçekler yas tutar; dostluğu, gülü kırıp öğrenmek isterken.
Samsun – 1985
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz