beyaza dokundum ilkin
bir yalnızlık bir üşüme düştü dilime
bıraksalar kopuverecektim
hep sırtından hançerliyordu ışığı
ölüm vardı kollarında
hiç sevemedim siyahı
yorgun bir sonbahar düştü yüreğimin dallarından
sarıda ıssız buğday tarlalarım
ve romatizmalarım
biraz hüzündü kahverengim
paslı kiremitlerden damlayan gözyaşlarıydı zaman
yosunlandı ellerim
hiç tanımıyordum pembeyi
yabancı bir gülümsemeyle baktı ağaran saçlarıma
ağlayıverecektim
yarin gözlerine sürdüm moru
kekre aşkların gün bitimi ayrılıkları kanasın istedim
böyle renk görmedim
yüreğim bozkır alevi sevdalarla kundaklandı
biraz özlem biraz aşktı kırmızı
içimde o bildik sızı
gözlerinde gördüm çağla yeşili
sevişmeye çağırıyordu
sarıyla mavinin gayrimeşru çocuğu
düşlerimi amansız yolculuklarla boyadım
denizler yağmalarken bu rengi
durmadan büyüyordu mavi
ayıklayıp içlerinden siyahı
karıştırdım bütün renkleri
bir ebemkuşağı aldım elime
ip atladım doyasıya
sevgilimle
Kiraz – Kasım 2004
Kaynak: Çıkınımdaki Azıklar
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz