I
Resmi kadar masum değildir insan.
Siyah bilye alır beyaz dağıtır.
Sükûta ermemiş ne çığlıklar var.
İçinde, çok içinde, bir sen aratır.
Evsiz, barksızların oyunu küfür.
Ve geç kalmışların yaldızlı büstü…
Şehrin yangınında bir adam üşür.
Kudüs’te ezanlar bir akşamüstü.
Bir zehir yan yana bulaşan tütsü,
Kâbeli şehirde, Kâbesiz kervan.
Bir yolcu sebepsiz bir yola küstü.
Şehrin merhameti kilitli bir zan.
II
Su gider, zaman gider, küfür gider, yol gider.
İçinde, çok içinde, şarkı gider, söz gider.
O gelir, tövbe gelir, tövbe gibi yar gelir.
Bir ezanın sesinde bozulmamış yol gelir.
Leyla gelir sahralarda susamış Mecnun gibi.
Her minare bir yıldızı gökyüzüne fırlatır.
Uzakta, çok uzakta bir bilgenin sesidir.
Gençlik gibi nazenin bir resmi hatırlatır.
Gül açar çoraklığı bilinmemiş toprakta,
Gül bitmemiş, su inmemiş, delik deşik yatakta.
Sağa dönsen karanlık, sola dönsen bir mezar…
İçinde, çok içinde, bir katranda gül açar.
Su gider, zaman gider, küfür gider, yol gider.
Secdeyle aramızda şeytan gider, O gider.
O gelir, tövbe gelir, tövbe gibi yar gelir.
Bir ezanın sesinde bozulmamış yol gelir.
Samsun – 22.10.2004
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz