Yerçekimi tabiatın doğasında var
Bıraksalar durabilirim ayakta
Ya da; siyah saten üzerine bağdaş kurup
Aşk ezgileri sızdırabilirim ilahilere
Gel gör ki;
Musikiden anlamaz yaşlı kızlar
Küstah kahkahaları ile
Uykumu böler, müptela yarasalar
yokuşa sürer, at kuyruğu sevişmelerle bezeli,
İskelet yangınını…
Yazgı tutanakçısı bedenler izinsiz talan ediyor düşümü
Biliyorsun,
Bıraksalar; buluttan yastık yapabilirim;
dağılan şölenin çöplerini toplayan üç yetim kardeşe…
Ya da; çalı çırpı toplayıp ateşe verebilirim eteklerini çemberin
Tanrım çok çaresizim..
I.
İşte şimdi….
Eteği ateşe verilmiş saçların sahibi benim
Ezber girdapların döngüsü bana sunduğun
Gölgesi muğlak geleceklerin mutluluk havarisi gözlerin
alaca varlığımın kibirli dokunuşu dirseğinde duran
Yok yok yalan bunlar
Seni yücelten beni aşağılayan
Adımı sesliyor bir uğultu.
Ne bulacağını sanıyorsun yaşadıklarımdan
Vaaz sonrası imtihanların mistik bakışlarını mı?
Zaten talan edilmiş körpe hissiyatlarım
Nafile dertlenişin hangi eskil saatlerimin ceremesi…
Düşlediğimi hatırlamıyorum bir kez olsun çarpışan nefesimizi
yok olmayı anlık buhranlarda…
Çoçukluğumun öğle uykularında beklemek en fazla
Bıraksalar;
Bölebilirdim yüzüme geçirdikleri fanusu yüz parçaya.
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz