Yağmur dinsin; kurt, kuş sesini kessin
Böyle ferman, ağam böyle buyurdu.
Gitsin, rüzgar başka yerlerde essin
Böyle ferman, ağam böyle buyurdu
Ondan çok sevemez kimse bu yurdu.

Yollar kesişmesin, güneş doğmasın
İzinsiz bulutlar göğe ağmasın
Hiç kimse habersiz inek sağmasın
Böyle ferman, ağam böyle buyurdu
Ondan çok sevemez kimse bu yurdu.

İyilik, kötülük; sınırlar kalksın
Dereler denizden dağlara aksın
Emirdir, arılar silah bıraksın
Böyle ferman, ağam böyle buyurdu
Ondan çok sevemez kimse bu yurdu.

Pire zıplamasın, akıllansın bit
Vakitli, vakitsiz havlamasın it
ޞaha mı? Kalkmasın, tepinmesin at
Böyle ferman, ağam böyle buyurdu
Ondan çok sevemez kimse bu yurdu.

Balıklar oltayı bal gibi yutsun
Münâfık, müzevir dilini tutsun
Adâlet bu, mağdur hakkı unutsun
Böyle ferman, ağam böyle buyurdu
Ondan çok sevemez kimse bu yurdu.

Cezâ: rütbe, kazık atıp, soyana
Helâl olsun haram yiyip doyana
Mükafât çok büyük, emre uyana
Böyle ferman, ağam böyle buyurdu
Ondan çok sevemez kimse bu yurdu.

Nankörlük, olana olmamak râzı
Avını kolayca tutmalı tazı
Bırakın isyânı; duâ, niyâzı
Böyle ferman, ağam böyle buyurdu
Ondan çok sevemez kimse bu yurdu.

Atasına âsî olsa da evlat
Ses çıkarmayacak, bilinsin, devlet
İstediği gibi giyinsin avrat
Böyle ferman, ağam böyle buyurdu
Ondan çok sevemez kimse bu yurdu.

Günah, haram, helâl çağ dışı kural
ޞarkı, türkü, dansla düzelir moral
Canın ne isterse becerinle al
Böyle ferman, ağam böyle buyurdu
Ondan çok sevemez kimse bu yurdu.

Ölümcül hastaya gerekmez serum
Alâkadar etmez kimseyi durum
Yapılır gerekse, âcil oturum
Böyle ferman, ağam böyle buyurdu
Ondan çok sevemez kimse bu yurdu.

Maraba, ırgatın işi laf değil
Dedikoduların hakkı af değil
Yapılan mecburî; hatâ, gaf değil
Böyle ferman, ağam böyle buyurdu
Ondan çok sevemez kimse bu yurdu.

Çağdışı sevimsiz, çağdaş giyinin
Emirdir, soyulsun postu ayının
Bir lokma nesine yetmez öğünün?
Böyle ferman, ağam böyle buyurdu
Ondan çok sevemez kimse bu yurdu.

12.03.2002