Ayağına giydiğin babuçlar kelik oldu
Bastığın çorak gara topraklar helik oldu
Fukaralıktan mı al mintanın delik oldu
Geldi gitti gün yüzü mü gördü goca ninem

Çoluk çocuk tüngüldedi bağdaki pardadan
Nice garınlar doyduydu afyonla çalbadan
Bulgur aşıylan hoşaf eksik olmadı talbadan
İlengereylen yün çorap ördü goca ninem

ޞikkeden boşanan kırıyı çok govaladı
Irmak başında toguçlan esvab oğaladı
Toprak damında nice misafir eğeledi
Hısım akrabaya hatır sordu goca ninem

Gelinlik gızları cizi cizi ciziledi
Erbiylen pulluyu hep yan yana büzüledi
Aşamlar çıraylan düğünleri gezeledi
Gördüğü düşleri hayra yordu goca ninem

Çağırıydı düğün bayramda gonu gomşuyu
Kara dığana daldırınca goca çomçuyu
Daptaze yukaylan bir de yanında çukcuğu
Ağız tadıylan aşlar yedirdi goca ninem

Gışın çalı çırpı toplar yakardı ocakta
Isınam derdi büzüldüğü köşe bucakta
Fani ömrü geçti gitti Çaylakla Böcekte
Ak çaputta muradına erdi goca ninem

02.12.1997