Üye Girişi »     
Hoca Baba

Elde çanta, yol gezeriz yazları;
Haçka Yaylası’nda yorduk dizleri,
Mustafa Baba’nın tatlı sözleri;

Çekti bizi yaylalara; yayladık,
Çay başında yârân ile çayladık…

Haçkalı Hoca’dan almış izini;
Mevlüt Baba’nın dinledik sözünü..
Kaçınca terâzilerin vezîni;

Deprem oldu, kıtlık oldu; ağladık,
Nâdim olup; Hakk’a gönül bağladık…

Geçip gitti dostun dosta garazı,
İşte, aşta, hîle-hurda marazı,
Vezînini bulur bulmaz terâzi;

Hoca Baba Dergâhı’na damladık;
“Vird-i Sübhân” eksiğini tamladık..

Taş atımı minareler görünür,
Dere, tepe câmilere bürünür..
Tüm yaylalar misk-ü anber sürünür;

Üstümüze sine sine kokladık,
Hamdi, şükrü az gördükçe çokladık..

Rehberi olanlar dağları aşar,
Rehbersiz kalanlar; düz yolda şaşar,
Bîçâre kalınca; gözleri taşar;

MürşÃ®’din izinde, izler izledik;
İzinin sonunda yolun gözledik…

Ayaklar Allâh’a ulaşsın diye,
Allâh Boyası’na bulaşsın diye,
Cennet-i Âlâ’da dolaşsın diye;

Ayağın peşinde, yollara daldık,
Rahmet Pınarı’ndan nasipler aldık…

Sözümü bitirem; Dinleyin hele!
Dermânın arayan, Mürşide gele!
Dertleri dağları aşsa da bile;

Diyerek Sılaya doğru yollandık;
Dallı Mustafa’yım; yine dallandık!

Sarıcakaya – 08.08.2004



İzlenme: 34 Görüntüleme
Puan:
1 Star2 Stars3 Stars4 Stars5 Stars (No Ratings Yet)
Loading...
Ekleyen: admin

Yorumlar

Yorum Yaz