Rabbim sen tanırsın beni tepeden tırnağıma
Hem gözden, hem de gönülden döker de yalvarırım sana
Belki de kulluk vazifem tam istediğin gibi değildir amma
Uğruna boynum kıldan ince garip bir kulunum ben

Ne Yemen illerinde Veysel Karani gibi
Ne dillerde dolaşan sevda türküleri
Gizliden gizliye bülbülün ahu-zarı gibi
Feryadı gönülde inleyen dertli bir kulum ben

Kah sitem ederim dünyanın çekilmez kahrına
Kah Yusufum ile başlarim yazdığım satırlarıma
Kalemi elime aldıran yarin hançer bakışlarınla
ޞair gibi aşkı yazan sevdalı bir kulunum ben

Tükenmez hüsran benim şu dertli başımda
Dünyanın tüm yükü sanki benim omuzlarımda
Bir çok güzel dostların içindeyim amma
Yine yalnızların yalnızı kimsesiz bir kulunum ben

Aldanıp dost bilemem ben senden başkasını
Narında yak sen yüze gülüp sırtımdan vuranları
Yalanlar dolanlar almış gidiyor başını
Doğruyu tek sende bulan yaralı bir kulunum ben

Dünya malında gözüm yoktur alın istemem
Riyasız gönlümdür benim gizli hazinem
Kimse bilmese de yüce Mevlam sen varsın bilen
Gözü tok gönlü zengin aciz bir kulunum ben

Bu yazdıklarımda sana bir yalanım var ise
Dile gelsin satırlar “yalan!” diye haykırsın her kelime
Seher vakti dönüp avuç açtığım zaman kıbleye
Dünyadan şikayetçi, kanadı kırık bir kulunum ben.