Kar yine kapladı heryeri
Vicdanları kaplayan bu sisli hava
Yayıldı bütün zihinler hava durumuna
Soğuk ve pus en açık yerlere gizlendi
Pusu kurdu gönüllere bencillik
İşte yine kış ayındayız
Hayatın en çıkılmaz yokuşu
Ve bir kadının düzenli gelen doğum sancıları
Bir bebek sesi rüzgarla yayılan
İnsanlara insan olmayı duyuran
Bir bebek sesi
Bir çift yeni göz
Bu eski dünyaya açılan
Ve onu kendisi kadar yeni sanan
Her mevsimi kış sanan küçük bir bebek
Bir bebek sesi yayıldı
Karların üzerinde küçük bir bebek izi kaldı
Vicdanların sustuğu
Rüzgarın ve karın konuştuğu bu kış ayında
Bir bebek sesi tırmaladı kulakları
Kış ortasında çıplak bir bebek doğdu
Kundağı kar oldu
Büyüdü bebek bir anda
Çeçenistan’da cepheye koştu
El-Aksa’da namaza durdu
Vicdanlar intifadaya katıldı bir bir
Bebek koştu
Koşarken Afgan dağlarına takılıp düştü
Irak’a götürdüğü ekmekle beraber
Gökten sarı bir paket düştü
Biz sizin dostunuzuz Afgan kardeşler
Kan emici emperyalist dostunuz
Tom Amcadan selamlar
Irak’ta bir bebek konuştu
Konuşurken ağladı
Ağıtlar söyledi şehitler üzerine
Dokuzuncu senfoniyi dinlemedi
Çağdaşlık nedir bilmedi
Annesinin karnında kimya dersleri aldı
Genetik ve biyoloji derslerinin yanında
Bebek sakat kaldı
İçtiği uranyum çorbası yüzünden

Bir bebek öldü Rusya’da
Yalnız Kurt lakaplı bir bebek
Bebek ağlamadı
Ekmek bile istemedi
Artık hiçbir şeye muhtaç değil
Çünkü ölümle gelen özgürlük herşeydi onun için
ޞehadet ne ulu şey

Her ölen bebeğin mezarını sevinçle kazdı
Sam Amca va Tom Amca
Unuttukları birşey vardı
Hergün yüzlerce bebek doğuyordu
Kışın ardından baharın geldiği gibi
Tom Amca ve Sam Amca
Sizin mezarınızı da bu bebekler kazsın, emi

Ankara – 22.12.2002