Nasıl bir akşamdır ki karanlık düşer
El ayak çekilir dar sokaklardan
Üşür ceviz ağaçları yapraklar üşür
Akşam olunca içimize bir hüzün çöker
Araya mesafeler girse ne çıkar
Şu dünya gurbetinde yalnız mimoza
İnsem otobüsten Ortaçeşme’de
Bir seher vaktinde gelsem Beykoz’a
Benzemiyor hiçbir tavrın kimseye
Ey gönlümü sürekli kanatan dilber
Yok ki resmettiğin o siyah güller
Hülyamda sevgilim mehtap ve gece
İstanbul gözümde seninle büyük
Sevmek suç değil anla mimoza
Bilmezdim sensizlik ağırca bir yük
Küllenmiş bir ateş bir sırlı koza
Uzak ufuklarda batan gemiler
Aşkımı sana taşır mı bilmem
Gözlerin katlime ferman yazdırsın
Saçların celladım olur mu bilmem
Akşamdır karanlık ansızın çöker
Ansızın tükenir oyunlarda koz
Lambalar yanmıştır canan evinde
Canlanmıştır Ortaçeşme ve Beykoz
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz