Susamış gönüllerde sevgiydim, aşktım,
Öyle bir sevda ki bu, insanı aştım
Ne amansız bir gidiş, düz yolda şaştım
Nereye gidiyorum? BİR YOL GÖSTERİN!

Karacaoğlan ile tanışmaya mı?
Yüce Mevlana ile buluşmaya mı?
Yoksa koca Yunus’la yarışmaya mı?
Nereye gidiyorum? BİR YOL GÖSTERİN!

Ne Yunus’um, ne Ferhat, ne Fuzuliyim,
Tutuşan gönüllerde bir aşk seliyim,
Belki şu dünyada bir zırdeliyim,
Nereye gidiyorum? BİR YOL GÖSTERİN!

Sırtıma vurup onca hasreti, kini,
Satıp da iki pula yüce sevgiyi,
Geride bırakarak kalan her şeyi,
Nereye gidiyorum? BİR YOL GÖSTERİN!

Çıkmaz bir sokaktayım delicesine,
Sanki darağacında ölürcesine,
Erenler dergâhına girercesine,
Nereye gidiyorum? BİR YOL GÖSTERİN!

Bulup iki hecede insan soyunu,
Ölümle son buldurup hakkın kulunu,
Yoksa bulmak için mi doğru yolumu?
Nereye gidiyorum? BİR YOL GÖSTERİN!

Hirâ dağında haktan iz bulmaya mı?
İblis gibi ateşten öz almaya mı?
Ya! Piramitler gibi sır kalmaya mı?
Nereye gidiyorum? BİR YOL GÖSTERİN!

Ne Mecnun’un çölüyüm, ne de kır gülü,
Ne sakinin kadehi, ne de sır küpü,
Bu sevgi içerimde sanki dert yükü,
Nereye gidiyorum? BİR YOL GÖSTERİN!

Gönülleri hoş tutan saki değilim,
Dostun gülistanında baki değilim,
Canlara susamış bir cani değilim,
Nereye gidiyorum? BİR YOL GÖSTERİN!

Doğruluğu söz ile özde bulup da,
Gönlümdeki saraya bir taht kurup da,
Bunca emeği bile bir hiç sayıp da,
Nereye gidiyorum? BİR YOL GÖSTERİN!

Bitlis – 11.10.1992
Kaynak: ANA Dergisi / 1993 Sayı:206