Hani boşluğu yürüyorsun ya!
Kocaman ayakladığın
Sonunu bilemediğin yolculuğun karartısını seviyorsun ya
Parmak uçlarında
sessizce ilerliyorsun
İçerlediklerin katran olmuşken gözbebeklerine
Kapkara bakıyorsun ya!..
Nereye saklanacağını bilemediğin
Düşündüğüm neydi ki diye düşündüğün
Yoo!..
düşünemediğim düşüncelerin faili meçhullüğünde
Kızıl bir hançerle yırttığında geceyi
Nerede bunlar diye arıyorsun ya!
Hep gözlerini topluyorsun ya yerlerden
Neye daldı diye
şaşırmaya fırsat bulamadan
Bir şamar iniyor ya gözyaşlarına
Güç bela akıttığın o sıkıntının akıntısında
çırpınamıyorsun ya acılarınla
O zaman işte
İşte o zaman kahroluyorsun
Hani gözlerin sözlerinde
Gökyüzünün ısırganlığına bırakıyorsun ya geceyi
Hani
Hani sokak çocuğunun
rahatında olana
kişneme sesi gibi gelen yakarışıyla
Kendi içine ağlıyorsun ya!
Gülen gözlerinin ardındaki dünyada
Saklambaçlar ciritteyken
Sen!..
Sen gayri ihtiyari bir maskeyle
Zoraki üzülüyor
Ya da sevinemiyorken
Hiç sevilemiyorken
Bozuk bir terazinin sarhoşluğunda
Ümitsizliğe sendeliyorken
Hani
Sıcacık bir kucak özleminde kaybolmuşken
Kahroluyor da düşünemiyorsun ya
İşte o zaman
O zaman işte kahroluyorsun
Bir ter damlası kadar
değerin olmuyorsa eğer yılların selinde
Boş kola şişesine atılmış
o içli tekmenin
samimiyeti bile olmuyorsa eğer gerinde
Yıkılıyor
Yıkılıp kahroluyorsun
Yazarken kayboluyor ya ağladıkların
Neydi diye döndürmeye çalışıyorsun ya
Hani
Hani gidenin peşinden koşuyor da
Acılara daldırıyorsun ya mürekkepleri
Yazdıklarını piç ediyorsun ya!
Üzülemiyorsun be
Kahroluyorsun
Elektrik direkleriyle cilveleşiyorken gözlerin
Bir yaprak süzülüyor da
Utandırıyor ya masumiyetiyle
Hani kahrolup da
perişan mendilinde değersiz bir kuruş gibi
küfrediliyor ya arkandan
Hani dönemiyor
Hani konuşamıyor
Dalıyorsun ya geceye
O zaman işte
İşte o zaman kahroluyorsun
Düşlerinde pijamalar
boyuna çizgili
Hayallerinde prangalar
Gözbebeklerine inmiş
o kalın parmaklıklar
Hevesleniyorsun ya hani
Hani
Hani kaçamıyor
Kaçıp da saklanamıyorsun ya sevinçlere
O zaman işte
İşte o zaman kahroluyorsun
Sevgilinin evinin önünde
Başın göğe doğru, gözlerini arıyor
Değer veriyorsun ya hani
Hani
Hani sonsuzluğunla koşuyorsun ya
Mertçe ‘geldim’ diyorsun
Gözlerin balkona takılı
Onsuz olamıyor da üzülüyorsun ya
Hani
kaldırım taşı taklidi yaptığın geceye
Patavatsız yıldızların sağanağında yanıyorsun
Yanıyorsun da sevgiline
Değerin bilinmiyor ya
işte o zaman kahroluyorsun
Kahrolmaya bile vaktin yokken
Kahroluyorsun ya!
bu zaman işte
işte bu zaman kahroluyorsun…
1999
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz