Yapmayın, etmeyin, ne olur lütfen gelin şu ihtiyarı dinleyin,
Birilerine inanıp koştum hep peşlerinden, yanlıştır bu, bilin,
Onlara kanıp inanılmaz hayaller kurdum. Siz bana benzemeyin,
Her seferinde yanılıp sonra benim gibi “ne halt ettim” demeyin,
Bu politikacılara inanıp, olmıyacak duaya sakın “âmin” demeyin.

Derseniz eğer, sonra bana benzeyip (Ah neyledim) diye dertlenmeyin.
Ne olur ona buna inanmayın. Hacı ve Yobazlara sakın ola güvenmeyin.
Bir gün bu memleket bu yobazlardan kurtulur diye ümitlenmeyin.
Yalvarırım, bari sizler benim yaptığım hataları tekrar etmeyin.
Evet gelin gene de siz siz olun olmıyacak duaya “âmin” demeyin.

Bugün Bayramımız. Hadi gelin benimle Onuncu yıl marşını söyleyin.
Ona buna aldırmayıp yolunuzda yürüyüp Ankaradakilere güvenmeyin.
Hemen koşup da Atatürk’ün yoluna, onun dediklerini ezberleyin.
Eğilip önünde, yolundan ayrılmıyacağınıza hep beraber yemin edin,
Sonra da dönüp o yobazlara (Allah sizin belânızı versin,) deyin.