Ve şairim şimdi…
Suskun olsa da suskunluğum
Çılgınlık ilhamını benden alsa da
ޞairim şimdi…

Diri bir ölü olsam da kuytularda
Mezar taşlarında bilinip
Servilerde bilensem de
Sessizliği gür çıkan bir şairim!

Gözlerinin karasında oynatamasam da yüreğimin atını
Bilemesem de sevda martısının bileğini
Ve şairim şimdi…

Bulamasam da yıldızlarda gölgeni
Yüreğinin dudağını öpemesem de
İçiremesem de gözyaşlarını gözlerime
Düşlerimde düş kırıklığı,
Gözlerimde kayan yıldız parçaları olsa da
ޞairim şimdi…

Tükensem de gece yarıları
Bitik bir şair olsam da yitik şehirlerde
Yitik güvercin kanatlarında arasam da aradığımı
Ölü bir şairim artık
Ve dipdiri bir şairim şimdi…

Son umutlarımı sunsam da aşk ehline
Kovalasa da kelimeler anlamsızlığı
Yazılmamış nice şiir bulunsa da antik mekanlarda
Kalemim kırık, gönlüm yanık olsa da
ޞairim şimdi…

Sabah kumrusu sulu gözlerini sunsa da bana
Salsa da leyli edalı leylalar uzaklardan bildiklerini
Ve bildiklerimi, bilemediklerime katsam da
ޞairim şimdi…

Yüksek, çukurun elinde mahkum olsa da
Bilinmese de bilinmezlik
Gidilmese de sınırsızlığın sınırına
Ben sınırsızlığın sınırındayım
Ve şairim şimdi…

Suskun ve vurgun olsam da
Kırılmış olsa da kalemim ve gururum
Küskün olsam da gecenin gözlerine
Terketmese de beni kaldırımlar ve sokak lambaları
Huzursuzluktan kaçıp mezar taşlarına sığınsam da
Martılardan nice yüz bin kanat çalsam da
İlham esir olmuşsa da anlamsızlığa
Acıyı, sancıya katarak enjekte ediyorsam da ruhuma
Tepeden tırnağa
Tırnaktan tepeye
ޞairim şimdi…