“Bu şiir-dilekçe; Çanakkale şehitliklerinin, eserlerin ve çevresinin bir türlü düzenlenip korunamayışı, şehitlerimize karşı görevlerimizin yerine getirilemeyişi dolayısıyla kaleme alınmış olup tüm bakanlara ve milletvekillerine gönderilmiştir.”
Haydi, AnkaraÂya gidiyoruz, MeclisÂe baskına!
Haydin hepimiz beraber gidelim Allah aşkına.
Bizler şehitleriz nöbetçiler bizi engellemez,
Vekil torunlarımız bizleri görmezden gelemez.
Biz dilekçemizi verelim onlara hep beraber,
Diyelim ki; şehit olan dedenden bu acı haber!
Dağlar gibi süper güçleri göğsümüzde erittik,
Silahımız cephanemiz yoktu ama, mücahittik.
Kanlarımızla yaktık ÂAnadolu MeşÂalesiÂni?
Süngülerimizle çözmüştük biz ÂŞark MesÂelesiÂni?
ÂSiper ettik gövdemizi, durdu hayasızca akınÂ
Bugün ilgisizlikten düştüğümüz hallere bakın.
Hatırlayın ÂKanlarımızla kurtarmıştık tevhidiÂ
Nasıl unuttunuz, ÇanakkaleÂdeki mücahidi?
Nasıl methederdiniz, ÂTarihe gömülsek sığmazdıkÂ?
Bizi hatırlamıyorsunuz bile, yazık ki yazık!
Sizler gösterin gençlere buradaki ibretleri,
Tanısınlar BatıÂyı da, açılsın basiretleri.
Ey vekil! ÂOnsekiz Mart ta anmak yeter mi dedeni?
Görmez misin, çöp içinde kalmış dedenin bedeni?
İşgalci abideleri yüksek, mezarları temiz,
Zannedersin, onlar şehit olmuş da, işgalci biziz!
Bir abide diktiniz, kaidelerinde hep heykel,
Şehit kültüründe heykel var mı? Bulursan beri gel!
Mezarlarımız harap olmuş, tesisler hep yerle bir,
Çöplerle dolmuş tabyalar, girebilirsen gel de gir!
Gerçekleşmiş AkifÂin dediği Âİsteme benden makberÂ
Makberlerimiz yok, torunlarımız bizden bihaber.
AllahÂa şükür, kavuştuk ÂPeygamberÂin ağuşunaÂ.
Allah, Peygamber, ortaçağınmış; şuna bakın şuna!
Yüzbinlerce güneştik, batmıştık hep ÂHilal uğruna,
Hilale saldırılar dokunmuyor mu gururuna?
Durduk ÂToprağın kara bağrında sıradağlar gibi.Â
Haydi davranın, yüzümüze bakmayın ağlar gibi.
ÂSavaşmak değil ölmekÂti bizlere verilen emir.
Arkamızdan sizler geldiniz, emanet size devir.
İçinizde yok mu bizi anlayacak bir hevesli?
Biliriz temsil ettiğiniz nesil ÂAsımın nesliÂ!
Siz bırakın asilleri, vekiller geldi mi bize?
ÂBakan oldu mu içinizden acıklı halimize?
Dünkü gibi süper güçler bastırıyor, bakın hale,
Anlayın, cennet vatanın her tarafı Çanakkale…
Cihad ruhu yoksa, nasıl önlersiniz müstevliyi?
Hangi yüzle çağıracaksınız Bektaşı Veliyi?
Yeni Haçlı Seferlerini durduracak sizsiniz,
Hangi ruhla yapacaksınız bunu, söyler misiniz?
Akif anlatırdı bizi, O şimdi rahmetli oldu.
ÂAkif Müzesi kurdunuz da içi toprak mı doldu?
Çok vaat duyduk, unuttu ÇanakkaleÂyi her gelen,
Unutup da ihmal etmeye gelmez, şehittir deden.
Ey hasanlar, hüseyinler , mehmetler, Yahya Çavuşlar!
ÇanakkaleÂden havalanıp cennete uçan kuşlar,
Gelin, beraberce gidip anlatalım derdimizi,
İlgilenen çıkmaz mı, anlamazlar mı acep bizi?
Nihayet MeclisÂe geldik, dilekçe sırası bizde.
Öbür tarafta görüşürüz, yakanız elimizde.
Kalkın şehitler! MeclisÂteki vekilleri basalım,
İsteklerimiz olmazsa, vicdanlarından asalım!
İstanbul – 09.04.2004
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz