Gün gibi işidi gülüşünün bakir işlemesine
Gönlünüm şarap renkleri ne agir.
Bir sal kopmuş usulca akintiya
Kürek mahkumlari Palandöken’de kayıp.
Ve sağır bir baykuş
Bütün gece ötüyor.
Bir martıya verdim seher yellerimi
Bir leylek gagasında sohbetim.
Ve bir bebek düşü gibi hayallerim.
Hırçın bir yürüyüş kaldırım taşlarını dövüyor.
Kıskançlığım çalıkuşuna,
Sonra da yaramaz çocuklara.
Ama vurgunluğum sana
Hicran dolu akşamlarım kadar güzelsin
Vurgunluğum sana,
Öksüze ağlayan dedenin beyazı deldi bağrımı
Karalar bağlamış komşumuzun oğlu
Özenmişim aşklara
Ve vurmuşum kendimi senin sahillerine
Al gönlümün dalgalarını
Al sev.
Al da sev.
Bir sarı başak gibi solmuşum kırmızı gülüşüne
Turna sevmişim türkülerdeki yürekte
O köyde aşklar nasıldır……..kimbilir….?
Yetim çocuk ağlıyor ben ağlıyorum
Seven saz yüreğim ağlıyor.
Saçının teline ağladım hicaz dan sabaha
Hicran yüreğinden beyaz gülün ayrılık türküsüne
O şairi kıskandım gözlerinin gülbahçesi diyen
Bir de çocukları riyasız.
Dönüşünü özledim
Gittiğin yollara bakarken
Bir gidişin ufkunda umut doğurdum her güneş gibi.
Henüz bahar geldi gelişinle yaylalarıma
Öyle sevdim seni
Kendim gibi
Seni öyle sevdim şiir gibi
Seni öyle ve her şeyden çok sevdim.
Amansız ve ani sevdim ki
Öylesine beyaz sevdim ki
Ölüm kadar
Ölüm gibi.
Ve seni öyle sevdim ki yeniden doğuş gibi aydınlık ve umutlu
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz