Hacı Kemal Erimez’e…
Ölüm kapı önünde bir davetsiz konuk,
Kimine muştuyla, kimine hasretle gelir;
Hiç beklenmedik bir yerde ansızın belirir…
Ötesi ya bir cennet bahçesi ya bir kovuk…
Ruh, bu dünyadan kaçmak için heyecanda,
Soluklar ard arda ve nefesler boğuk boğuk;
Herkeste hafakan, mevtâ ortada sopsoğuk,
Azrâil’in solukları duyulur her yanda.
Yalnız yaşayan yalnızlık içinde ölür,
Bu kapkara vahşetle düşer-kalkar-emekler,
Ufku, inancı korkusuna korkular ekler,
Sonra gider ruhundaki yokluğa gömülür…
Mümine öteler ses verir kendi sesinden,
Bir damla gibi düşse de, ummâna ulaşır;
Aşar kendi çerçevesini ve sonsuzlaşır,
Kurtulur fâni varlığın dar hendesesinden.
Erer rûhânîlerin gezindiği bahçeye
Ve gökkuşağı gibi tâklar altında yürür,
Yol boyu neşeler yağar, sevinçler köpürür;
Anlar neymiş bu uzun yoldaki sırlı gaye…
Kaynak: Sızıntı, Nisan 1997
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz