Bugün üç ekim;
İstanbul soğuk,
Sabah rüzgarları esiyor penceremde
Poyrazlar sana inat
Sessiz çığlıkların gölgesinde
Martılar ağlıyor bana inat

Bugün üç ekim;
Elimde sende kalma bir sızı,
Cebimde biriken bozuk hatıralar,
Gözümde tüten o eski İstanbul

Bugün üç ekim;
Çıkmaz sokakların bekçisi ruhum;
Hangi yolun koynunda yatacaksın bu gece
Hangi İstanbul saracak seni eskisi gibi,
Camini soğuk avlusunda
Hangi cellat bekler beni,
Kimin koynuna atacaksın�

Bugün üç ekim;
Sana değer yok mu bu şehirde?
Bulsam satamaz mıyım seni
Nereye kadar taşırım kanayan yüreğimi
Kaldıysa artık ben
Hangi aşka kucak açar yüreğim�

Bugün üç ekim;
Keşfe çıkıyor İstanbul
Milat seninle başlıyor
Ben olmayan bir tarih
Yeniden yazılıyor

İstanbul-Konya – 03.10.2006