Attilâ İLHAN’a
karamsarlık, omuzlarımdaki yük “kurşun ağırlığınca”…
çaresizlik, gözbebeklerimdeki kara…
ümit, bir derin dondurucuya seralanıp konmuşken;
sanılmasın ki arada bir parlayınca
içimizdeki kor/ateş yangınlara verdik ara!
mümkün mü hayata dönmek bunca ağır yanmışken?!.
kâbus, aydınlığımızı engelleyen bir şemsiye:
çöreklenmiş tepemize; kımıldasak hislenir!.
aldım/alacağım son nefesinizi diye diye
adeta Azrail olmaya heveslenir!..
ey ümit!.. çık girdiğin tabuttan,
kâm alalım hayattan!
savur üzerimize buzdan kristallerini…
ayetlerden bir fânusa al bizi;
hissedelim Tanrı’nın ellerini,
bırakalım tuttuğumuz nefesimizi!..
ey kendisini yer yüzünün halifesi sanan sen:
misketlerle kandırılan çocuklardan değiliz!
bab’ların senin olsun, kimmiş şu şövalyeler:
tükendiğini mi sandın mazlumlar ordusunun sen?..
ulusunu peşkeş çeken alçaklardan değiliz,
hiç değiliz sizin bildiğiniz “halklar” dan!
büyük geçinen ufaklardan değiliz!..
hoş geldin ümit!
Güdül/Ankara – 12.10.2005
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz