İpten ince, masum, kaç düş yaşında
Susarsın, irin tutmuş suyun dibinde gül
Mermiler ekmişler kör gözün tavanına
Memeler kanasın diye ağlamadım ki ben

Yaşım on, yarın büyüyeceğim, daralacak pantolon
Özgürlük pazarlarında kısılmayacak sesim
Çürük maşalara poz vermeyecek güneş
Kav örtünmeyecek kadınlar güz masallarına
Üstü beden kalmayacak paranın
Yarın büyüyeceğim�

Barışmak tok yaşamaktır vazgeçtim açlıktan
Sesinde eskisin sözcükler yanmaktan vazgeçtim
Dünyayı sardığın gibi sar gövdemi oğul
Oğul oğul sar hem de, sızlasın kökü ayrılığın
Törenlerde yakılan ocaklar diriltsin Tanrı
Mezarlar kazılsın diye doğmadım ki ben

Yazgım yok, dişlerinizin arasındadır yazgı
Ateşin terlediğidir umut, nalları eşitsiz
Koşmaya gelmedim ki buraya
Örtüler, örtüleri kaldırın, göçmesin
Dilinden, yumağından bir halk

Dedim, usulca eğildi kirpikler
Büyüdüğüm sokaklar gibi küçüldü aşk
Ömrümün birinde kışların dibine battım
Kelebekler kin tutsa fazla yaşardın ah
Dalgalar göğe vursun diye uyudum hep
Dalgalar göğe vursun diye uyudum
Dalgalar göğe vursun diye
Dalgalar göğe vursun
Dalgalar göğe vur
Dalgalar göğe
Dalgalar göğ
Dalgalar
Dalga
Dal�