Sevdalar parmak izi gibi
Hiçbiri bir diğerine benzemez
Afaki konuşmak ne kadar zor
biliyor musun
Bu yüzden susuyorum
Zamansız gitmeler yoktu
Bu gidişin neyin nesi, nerden çıktı
Bir Karacaoğlan şiir tadında
yaşarken hayatı
Hicran şarkılarına çevirdin
Hesaplar yapmıştık, güzel ümitlerle dolu
Yılın ikinci yarısında
Devlet baba maaşıma zam yapacaktı
Eylüle doğru borçlar bitecek
Ve hatta taksitle sana yeni bir pardüso bile açacaktım
Demek bu sevda yaralanmıştı
Ve hatta kanser olmuştu
Ve sen yaralı yerden kestin
Kendince
Gittin işte
Şimdi ben yalnız başıma ne yaparım
Sanki açık bir denizdeyim
Teknem su alıyor
Ve üstelik küreğim kırık
Tatlı suyum bitmek üzere
Boşluktayım, çıkmazdayım anlayacağın
Geçen gün ne oldu biliyor musun?
Mahallenin patlak gözlü Şaziye’si
Balkondan bir saksı gibi kafasını uzatıp
Alaylı bir ses tonuyla seni sordu bana
Ben duymazdan geldim
ellerim cebimde
Başım eğik geçtim mahallenin dar sokaklarından
Kör bıçakla kim kesti ümitlerimi
Kim bitirdi bu sevdayı
Yoksulluk mu
Senin aç gözlülüğün mü
Hangisi?
Kahramanmaraş – 12.12.2005
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz