Yahya Kemal Beyatlı’ya
Yıllardır içimizde taşıyıp ihtirasini
gömdük yüregimize bir aşkın hatırasını.
Gurbetlerde hasrete yosun tutmuş bu çehre!
Günde üç öğün KIBLE diye dönüyor o şehre!
Bu hasretle kimi döküldü, kimi ağardıda saçlar
Duyarım bir devrin yasını hala tutarmış bağrındaki taşlar
Her semtinde her yöresinde AŞK, sevda
okuduğumuz hece hece
O kutlu asude şehir yine yadıma düştü bu gece.
İçimde öyle bir sızı ki hasret! acıdanda uzak
Yıllarca benliğine kurulmuş tuzak üstüne tuzak
Ey şair! şimdi çamlıcadan seyrettiğin gibi değil o şehir
Ne temiz körfez bıraktılar bağrında ne koy ne bir nehir
Ki;Yüreği yanık her şair eski günlerini bi başka hatırlar
Kimsenin umurunda değil çöküşü! sahip çıkan sadece yatırlar
Ne kadar gücense hakkıdır o zümrüt şehir o kutsal toprak
Eski günlerin yadıyla inlermiş yıl yıl yaprak yaprak.
Bağrındaki yaraya ne servet yeter ne para ne pul!
Sanırsın bir başka diyara göç etmiş o güzelim İSTANBUL
Ne sahillerde bi neş’e kalmış ne de tad veriyor adalar
İstanbul’u anlatan her güzellik uyanılmaz uykudalar.
Bir iki aziz yatır o eski günlerden birde kapalıçarşı
Tepelerine oturulup anca ağıtlar yazılıyor üsküdara karşı
Ey Şair! Hangi bağ bahşeydi şiirler yazıp övdüğün? Hangi tepe?
İSTANBULUMUZU tarihe gömmüş vampirler tepe tepe.
Tarabya / İstanbul – 1992
Puan:
Yorumlar
Yorum Yaz